Brusellozlu
Hastalarda Mannoz-Bağlayan Lektin ve Plazma Çözünür Ürokinaz Reseptör Düzeyi
Tanı ve Tedavi İzleminde Kullanılabilir mi?
Can
Mannose-Binding Lectin and Plasma Level of Soluble Urokinase Receptor be Used
in Diagnosis and
Treatment Monitorization of Brucellosis Patients?
Hasan
KARSEN1, Salih CESUR2, Leman KARAAĞAÇ3, İrfan
BİNİCİ4, Yasemin FİDAN2, Elmas ÖĞÜŞ2,
Ali
Pekcan DEMİRÖZ2
1 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Şanlıurfa.
1 Harran University Faculty of Medicine, Department of Infectious Diseases and Clinical Microbiology, Sanliurfa, Turkey.
2 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Ankara.
2 Ankara Educational and Research Hospital, Infectious Diseases and Clinical Microbiology Clinic, Ankara, Turkey.
3 Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Şanlıurfa.
3 Sanliurfa Educational and Research Hospital, Infectious Diseases and Clinical Microbiology Clinic, Sanliurfa, Turkey.
4 Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Van.
4 Van Educational and Research Hospital, Infectious Diseases and Clinical Microbiology Clinic, Van, Turkey.
ABSTRACT
The aim of this study was to evaluate the diagnostic value of serum mannose-binding lectin (MBL) and plasma soluble urokinase plasminogen activator receptor (SuPAR) levels in monitoring the treatment in patients with brucellosis, by comparing their levels before and after treatment with the values obtained from healthy control group. Thirty brucellosis patients (mean age: 25.8 ± 12.2 years; 15 were male) and 28 healthy controls (mean age: 29.3 ± 12.3 years; 15 were male) were included in the study. Patients were diagnosed with brucellosis according to the characteristic clinical findings and by brucella standard tube agglutination test (SAT) titer ≥ 1/160 and/or blood culture positivity. Serum MBL (Antibodyshop, Denmark) and plasma SuPAR (Virogates, Denmark) levels were investigated with commercial ELISA kits. In our study, no statistical significance was observed between the pre-treatment (13.8 ± 13.4 ng/ml) and post-treatment (12.4 ± 13.1 ng/ml) MBL levels of the patient group and MBL levels of the control group (16.5 ± 14.8 ng/ml) (p> 0.05). Moreover, the mean SuPAR levels measured in pre-treatment and post-treatment plasma samples of the brucellosis patients was 5.1 ± 1.9 ng/ml and 2.9 ± 1.3 ng/ml, respectively, while the mean SuPAR level was 1.8 ± 0.5 ng/ml in the control group. The difference between mean SuPAR levels of patients in pre- and post-treatment samples was found statistically significant (p< 0.001). In addition SuPAR levels were significantly higher in patients before and after treatment than the control group (p> 0.001). In conlusion, plasma SuPAR level would be a useful marker for the diagnosis and treatment follow up of the patients with brucellosis.
Key words: Brucellosis; mannose-binding lectin; soluble urokinase receptor; marker.
Geliş Tarihi (Received): 11.02.2012 • Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 13.04.2012
Sayın Editör,
Brucella türleri gibi hücre içi yerleşim gösteren patojenlere karşı korunmada, doğal bağışıklık mekanizmalarının yanı sıra hücresel immün yanıt elemanlarının da önemli rol oynadığı bilinmektedir1. Kompleman sisteminde lektin yolunda yer alan mannoz-bağlayan lektin (MBL), enfeksiyonlara karşı birincil savunmada etkili olup, MBL eksikliğinin enfeksiyonlara yatkınlık oluşturduğu belirtilmektedir2. Serum çözünür ürokinaz reseptörü (serum soluble urokinase receptor; SuPAR) ise, ürokinaz tipi plazminojen aktivatör reseptörünün çözünür formu olup, başlıca nötrofil, aktive T lenfositler ve makrofajlardan salınır. Plazma SuPAR düzeylerinin immün aktivasyonu gösterdiği ve çeşitli enfeksiyonların tanı ve tedavi takibinde kullanılabilen bir belirteç olduğu bildirilmiştir2,3,4,5,6,7. Bu çalışmada, brusellozlu hastalarda tedavi öncesi ve tedavi sonrası serum MBL ile plazma SuPAR düzeyleri sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılarak, brusellozun tanısında ve tedavi takibindeki rolü araştırılmıştır.
Çalışmaya, akut brusellozlu 30 hasta (yaş ortalaması: 25.8 ± 12.2 yıl; 15'i erkek) ile kontrol olarak 28 sağlıklı birey (yaş ortalaması: 29.3 ± 12.3 yıl; 15'i erkek) alınmıştır. Hastaların tanısı, son altı ay içinde başlayan brusellozla uyumlu klinik bulgular ve brusella standart tüp aglütinasyon testinde saptanan ≥ 1/160 titre ve/veya kan kültürü pozitifliğiyle konulmuştur. Hasta ve kontrol grubunda serum MBL (Antibodyshop, Danimarka) ve plazma SuPAR (Virogates, Danimarka) düzeyleri üretici firmaların önerileri doğrultusunda ELISA yöntemiyle çalışılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde "bağımlı iki grup ortalaması için t-testi" ve "Student t-testi" kullanılmıştır.
Çalışmamızda, brusellozlu hasta grubunun tedavi öncesi (13.8 ± 13.4 ng/ml) ve sonrası (12.4 ± 13.1 ng/ml) MBL düzeyleri ile kontrol grubunun MBL düzeyleri (16.5 ± 14.8 ng/ml) arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir (p> 0.05). Buna karşın, hasta grubunda tedavi öncesi (5.1 ± 1.9 ng/ml) ve sonrası (2.9 ± 1.3 ng/ml) saptanan ortalama SuPAR düzeyleri arasındaki fark anlamlı bulunmuş (p< 0.001); ayrıca hastalarda hem tedavi öncesi hem tedavi sonrası tespit edilen SuPAR düzeylerinin, kontrol grubuna (1.8 ± 0.5 ng/ml) göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu izlenmiştir (p< 0.001).
Karaciğerin sentez ettiği bir serum lektini olan MBL, doğal bağışıklığın patern tanıyan proteinlerindendir8. Brucella spp. gibi hücre içi bir patojen olan Mycobacterium tuberculosis enfeksiyonunda yüksek MBL düzeylerinin koruyucu olabileceği bildirildiği gibi, bunun aksine MBL düzeylerinin konak duyarlılığını artırabileceği de ifade edilmektedir6,9. Eisen ve arkadaşları10 ise, düşük serum MBL düzeylerinin pnömokokal enfeksiyonlara bağlı ölüm riskini artırdığını bildirmişlerdir. Bizim çalışmamızda, hastaların tedavi öncesi ve sonrası serum MBL düzeyleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamış; bu durum serum MBL düzeyinin tanı ve takipte anlamlı bir belirteç olmadığını düşündürmüştür.
Koagülasyon kaskadında plazminojen aktivasyonunda rol alan ürokinaz reseptörünün çözünür formu olan SuPAR, enflamatuvar olaylarda rol oynayan önemli biyolojik bir göstergedir. Plazma SuPAR düzeyleri çeşitli enfeksiyonlarda ve enfeksiyon dışı hastalıklarda araştırılmış ve tüberküloz, sepsis ve HIV enfeksiyonunun tanı ve tedavi takibinde kullanılabileceği belirtilmiştir2,3,4,5,6,7. Ülkemizde yapılan bir çalışmada, Kırım-Kongo kanamalı ateşi olan hastalarda plazma SuPAR düzeylerinin tanıda ve mortalite tahmininde değerli bir gösterge olduğu ifade edilmiştir7. Çalışmamızda da, bruselloz hastalarının tedavi öncesi ve sonrası plazma SuPAR düzeyleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Yine tedavi öncesi ve sonrası plazma SuPAR düzeyleri ile sağlıklı kontrol grubu arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir.
Literatürde, SuPAR ve MBL düzeyinin birlikte araştırıldığı sadece tek bir çalışmaya ulaşılabilmiştir. Svendsen ve arkadaşlarının11 yaptığı bu çalışmada, kolon kanseri olan hastalarda preoperatif plazma SuPAR ve serum MBL düzeylerinin, postoperatif pnömoni gelişimi ile ilişkili olduğu bildirilmektedir. Çalışmamızda ise bruselloz hastalarında serum MBL düzeyi ile plazma SuPAR düzeyi arasında paralel bir ilişki tespit edilmemiştir. Sonuç olarak, plazma SuPAR düzeyinin brusellozlu hastaların tanı ve tedavi takibinde kullanılabilecek bir gösterge olabileceği kanısına varılmış; çalışmamız bu konuda yapılmış ilk araştırma olduğundan, konunun açıklığa kavuşması için daha geniş serili kontrollü çalışmalara gerek olduğu düşünülmüştür.
KAYNAKLAR
İletişim (Correspondence):
Yrd. Doç. Dr. Hasan Karsen,
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi,
Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,
63300 Şanlıurfa, Türkiye.
Tel (Phone): +90 414 318 3000,
E-posta (E-mail): hasankarsen@hotmail.com