Siprofloksasine Diren�li Salmonella Serotip Kentucky Bakteriyemisi:
Olgu Sunumu ve Literat�r�n G�zden Ge�irilmesi
Bacteremia Caused by Ciprofloxacin-Resistant Salmonella Serotype Kentucky:
A Case Report and the Review of Literature
Tuba M�DERRİS1, Fatma Yekta �RKMEZ2, Şeref Alp K���KER3, Muhammet Fethi SAĞLAM3, G�l Ruhsar YILMAZ4,
Rahmet G�NER2, Revasiye G�LEŞEN5, Ziya Cibali A�IKG�Z6
1 Ankara Atat�rk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı, Ankara.
1 Ankara Atat�rk Training and Research Hospital, Medical Microbiology Laboratory, Ankara, Turkey.
2 Yıldırım Beyazıt �niversitesi Tıp Fak�ltesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara.
2 Yıldırım Beyazit University Faculty of Medicine, Department of Infectious Diseases and Clinical Microbiology, Ankara, Turkey.
3 Yıldırım Beyazıt �niversitesi Tıp Fak�ltesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara.
3 Yıldırım Beyazit University Faculty of Medicine, Department of Cardiovascular Surgery, Ankara, Turkey.
4 Ankara Atat�rk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği, Ankara.
4 Ankara Atat�rk Training and Research Hospital, Infectious Diseases Clinic, Ankara, Turkey.
5 T�rkiye Halk Sağlığı Kurumu, Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı, Ankara.
5 Public Health Agency of Turkey, Department of Microbiology Reference Laboratories, Ankara, Turkey.
6 Yıldırım Beyazıt �niversitesi Tıp Fak�ltesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara.
6 Yıldırım Beyazit University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Ankara, Turkey.
�Z
Salmonella enfeksiyonları gastroenterit, bakteriyemi/sepsis, enterik ateş ve taşıyıcılık olmak �zere d�rt klinik tipte g�r�lebilir. Bu enfeksiyonlar, �oğu olguda komplike olmayan diyare ile sonu�lanırken, yaşlı ve imm�nos�presif kişilerde hayatı tehdit edebilen ve antimikrobiyal tedavi gerektiren invazif hastalığa yol a�abilir. İnvazif enfeksiyonların tedavisinde florokinolonlar ve geniş spektrumlu sefalosporinler �nemli se�eneklerdir. Siprofloksasin direnci nadiren tifo-dışı Salmonella enterica izolatlarında ve yalnızca S. Typhimurium, S. Choleraesuis ve S. Schwarzengrund'da bulunmuştur. Bu �alışma ile, hastanemizde izole edilen siprofloksasine diren�li Salmonella Kentucky olgusu eşliğinde �lkemiz ve d�nya verilerinin değerlendirilmesi ama�lanmıştır. Elli iki yaşında akut anterior miyokard infakt�s� tanısı ile takip edilen erkek hasta sol ventrik�l fonksiyon bozukluğu nedeniyle sol ventrik�l destek cihazı (LVAD) takılmak �zere hastanemiz Kalp Damar Cerrahi Yoğun Bakım �nitesine kabul edilmiştir. LVAD ve koroner arter by-pass greftlemenin (CABG) yedinci g�n�nde ateş y�ksekliği, �ks�r�k, balgam şikayetleri �zerine yapılan fizik muayenede sağ juguler santral ven�z katater (SVK) giriş yerinde hiperemi ve sternum alt ucunda bulunan LVAD giriş yerinde ser�z akıntısı olduğu g�r�lm�şt�r. Pn�moni ve kan dolaşımı enfeksiyonu �n tanıları ile ampirik olarak hastaya IV sefaperazon-s�lbaktam (SCF) tedavisi başlanmıştır. Ateşli d�nemde SVK'den ve periferik venlerden alınan kan k�lt�rleri ve LVAD giriş yerlerinden alınan iki adet s�r�nt� k�lt�rlerinde �ok sayıda S tipi koloni yapan ve EMB/SS agarda laktoz negatif bakteri �remesi tespit edilmiştir. Bakterinin laktoz fermentasyonu negatif, H2S pozitif, IMVIC (-,+,-,+), �reaz negatif, lizin/ornitin dekarboksilaz pozitif ve hareketli olduğu belirlenmiştir. Agl�tinasyon testleri ile bakteri Salmonella serotip Kentucky (8,20;i;z6) olarak tiplendirilmiştir. Antibiyotik duyarlılık testi CLSI �nerilerine g�re yapılmış; ampisilin ve siprofloksasin direnci saptanmıştır. Siprofloksasin direnci E-test ile doğrulanmıştır. Enfeksiyon kaynağının araştırılması amacıyla yapılan dışkı k�lt�r�nden S. Kentucky izole edilmiştir. SCF tedavisinin 15. g�n�nde LVAD �ıkarılmış ve cerrahi sırasında perikard yaprakları arasında g�r�len fibriler yapılardan alınan doku k�lt�r�nden de yine S. Kentucky izole edilmiştir. SCF tedavisinin ikinci g�n�nde hastanın ateşi d�şm�ş; yedinci g�nde ise beyaz k�re ve CRP değerleri gerilemiştir. Buna rağmen hastanın klinik durumu giderek k�t�leşmiş ve tedavinin 40. g�n�nde d�ş�k oksijen sat�rasyonu ve plevral ef�zyon nedeniyle ent�be edilmiştir. Kontrol kan k�lt�r�nde �reme olmayan ve klinik k�t�leşmesi kardiyak nedenlere bağlanan hastanın antibiyoterapisi 42 g�ne tamamlanarak kesilmiştir. Ancak hasta, antibiyoterapisiz izleminin d�rd�nc� g�n�nde, kardiyak nedenlerle kaybedilmiştir. Sunulan olgu, ulaşılabilen literat�re g�re, �lkemizde siprofloksasine diren�li Salmonella Kentucky'in etken olduğu rapor edilen ilk olgudur.
Anahtar s�zc�kler: Salmonella serotip Kentucky; siprofloksasin direnci; Salmonella enfeksiyonu.
ABSTRACT
Salmonella infections can be seen in four clinical types, namely gastroenteritis, bacteremia/sepsis, enteric fever and carriage. These infections can result in uncomplicated diarrhea in most cases, but can lead to invasive disease requiring antimicrobial therapy and can be life-threatening in elderly or immunocomprimised patients. Broad-spectrum cephalosporins and fluoroquinolones are crucial options in the treatment of the invasive infections. Ciprofloxacin resistance is rarely seen in non-typhoid Salmonella enterica isolates, and only in S. Typhimurium, S. Choleraesuis and S. Schwarzengrund. In this report, we aimed to discuss a patient infected with ciprofloxacin-resistant Salmonella Kentucky under the light of data from our country and the world. A 52-year-old male patient wih acute myocardial infarction was hospitalized in intensive care unit of cardiovasculer surgery for left ventricular assist device (LVAD) implantation for the treatment of left ventricular disfunction. On the seventh day of LVAD and coronary artery bypass grafting (CABG), the patient presented high fever and productive cough. His physical examination revealed hyperemia around the insertion point of right jugular central venous catheter (CVC) and a serous discharge from the insertion point of LVAD located just below the inferior edge of sternum. Empiric IV cefoperazone/sulbactam (SCF) therapy was started with the prediagnosis of pneumonia and bloodstream infection. The blood samples taken from peripheral veins and CVC, and swabs taken from LVAD insertion point for culture when the patient was febrile, revealed the growth of bacteria with S type and lactose-negative colonies on EMB and SS media. Biochemical characteristics of the isolate were as follows: lactose fermentation negative, H2S positive, IMVIC (-,+,-,+), urease negative, lysine/ornithine decarboxylase positive and motile. The bacteria was then identified as Salmonella enterica serotype Kentucky (8,20;i;z6) by agglutination tests. Antibiotic susceptibility tests were conducted according to CLSI guidelines and it was found as ampicillin- and ciprofloxacin-resistant. Ciprofloxacin resistance of the isolate was confirmed with E-test. Stool culture was performed to investigate the source of infection, and S. Kentucky was isolated. On the 15th day of SCF treatment, LVAD was taken out, and tissue cultures taken from the fibrillar tissues between pericardial layers during surgery, also yielded S. Kentucky growth. On the second day of SCF therapy the patient's fever returned normal and on the seventh day, CBC and CRP values were normalized. Nevertheless, the clinical situation of the patient worsened gradually and on the 40th day he was intubated due to low oxygen saturation and pleural effusion. His antibiotherapy was stopped on 42nd day as the blood cultures were negative and his clinical situation was attributed to cardiac failure. The patient died four days after the antibiotherapy has stopped due to cardiac reasons. To our knowledge, this is the first reported case infected with ciprofloxacin-resistant Salmonella Kentucky in our country.
Keywords: Salmonella serotype Kentucky; ciprofloxacin resistance; Salmonella infection.
Geliş Tarihi (Received): 28.03.2016 - Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 22.06.2016
GİRİŞ
Enterobactericeae ailesinde bulunan Salmonella cinsi i�erisinde Salmonella enterica ve Salmonella bongori olmak �zere iki t�r bulunmaktadır. Salmonella enterica t�r� 6 alt t�re ayrılır ve insan izolatlarının �oğu Salmonella enterica t�r�nde yer alır1. D�nyada her yıl tifo-dışı salmonellozların 1.2 milyon kadar olduğu, 20.000'den fazla kişinin hastaneye yatırılarak tedavi g�rd�ğ� tahmin edilmektedir2. �lkemizde Sağlık Bakanlığı'na yapılan laboratuvar bildirimlerine g�re akut gastroenteritlerin bakteriyel etkenleri arasında, t�m d�nyadakine benzer şekilde Salmonella t�rlerinin ilk sırada yer aldığı ve yılda 2000-3500 arasında olgu kaydedildiği bildirilmektedir3. Salmonella enfeksiyonları gastroenterit, bakteriyemi/sepsis, enterik ateş ve taşıyıcılık olmak �zere d�rt klinik tipte g�r�lebilir. Tifo-dışı Salmonella enfeksiyonları, enterik ateş dışındaki klinik tablolarda ortaya �ıkabilir1. Salmonella enfeksiyonları, �oğu olguda komplike olmayan diyare ile sonu�lanırken, yaşlı ve imm�n s�presif kişilerde hayatı tehdit edebilen ve antimikrobiyal tedavi gerektiren invazif hastalığa yol a�abilir. İnvazif enfeksiyonların ve ciddi tifo-dışı salmonelloz olgularının tedavisinde florokinolonlar (erişkinler i�in) ve sefalosporinler �nemli se�eneklerdir4. Siprofloksasin direnci nadiren tifo-dışı Salmonella enterica izolatlarında ve yalnızca Salmonella Typhimurium, S. Choleraesuis ve S. Schwarzengrund'da bulunmuştur5. Ancak son yıllarda Salmonella Kentucky izolatlarında da siprofloksasin direnci g�sterilmiştir4-7. Bu �alışma ile, hastanemizde izole edilen siprofloksasine diren�li S. Kentucky olgusu eşliğinde �lkemiz ve d�nya verilerinin değerlendirilmesi ama�lanmıştır.
OLGU SUNUMU
Elli iki yaşında, bilinen diabetes mellitus ve koroner arter hastalığı olan erkek hasta, sol g�ğ�s ağrısı şikayeti ile başka bir merkeze başvurmuş, akut anterior miyokard infarkt�s� tanısı ile 2 ay boyunca takip edilmişti. Sol ventrik�l fonksiyon bozukluğu gelişen hasta, sol ventrik�l destek cihazı (LVAD) takılması amacıyla, hastanemiz Kalp Damar Cerrahisi Yoğun Bakım �nitesine sevkedilmişti.� Takibinin 8. g�n�nde koroner arter by-pass greftleme (CABG) yapılan hastaya eş zamanlı olarak LVAD takılmıştı. Operasyon sonrası 7. g�nde ateş y�ksekliği, �ks�r�k, balgam şikayetleri nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji kliniğine danışılan hastanın fizik muayenesinde; ateş 37.9oC, nabız 75/dk, kan basıncı 110/65 mmHg idi. İnspeksiyonda sağ juguler santral ven�z kateter (SVK) giriş yerinde hiperemi ve sternum alt ucunda bulunan LVAD giriş yerinde ser�z akıntısı olduğu g�r�ld�. Solunum sistemi muayenesinde sağ akciğer bazalinde ince ral mevcuttu. Laboratuvar tetkiklerinde; beyaz k�re 20.61 K/uL (%85 n�trofil), C-reaktif protein (CRP) 87 mg/L, �re 28 mg/dL, kreatin 0.7 mg/dL, AST 8 U/L, ALT 13 U/L olarak saptandı. Ateşli d�nemde SVK'den ve periferik venlerden kan k�lt�rleri ve LVAD giriş yerlerinden iki adet s�r�nt� k�lt�r� alındı. Pn�moni ve kan dolaşımı enfeksiyonu �n tanıları ile ampirik olarak sefaperazon-s�lbaktam (SCF) 2x2gr IV tedavisi başlandı.
Mikrobiyoloji laboratuvarına gelen kan �rnekleri BACTEC-9240 (Becton Dickinson, İrlanda) sisteminde ink�be edildi. İnk�basyonun ikinci g�n�nde �reme sinyali alındı; yapılan Gram boyamada gram-negatif basiller g�r�ld�. Kan k�lt�r şişesinden %5 koyun kanlı agar (Or-Bak, T�rkiye), �ikolata agar (Oxoid, İngiltere) ve EMB agar (Oxoid, İngiltere) besiyerlerine, s�r�nt� �rnekleri ise %5 koyun kanlı agar ve EMB besiyerlerine ekilerek 35�C'de bir gece ink�be edildi. T�m �rneklerde �ok sayıda S tipi koloni yapan ve EMB/SS agarda laktoz negatif bakteri �remesi tespit edildi. Ş�pheli koloniler tanımlama i�in Kligler's demirli agar (KIA) (Oxoid, İngiltere) besiyerine ve IMVIC, lizin/ornitin dekarboksilaz, �reaz, hareket testleri i�in ekimler yapılıp 35�C'de bir gece ink�be edildi. Bakterinin laktoz fermentasyonu negatif, H2S pozitif, IMVIC (-,+,-,+), �reaz negatif, lizin/ornitin dekarboksilaz pozitif ve hareketli olduğu belirlendi. Biyokimyasal olarak Salmonella t�rleri ile uyumlu olduğu d�ş�n�len bu izolatlara Salmonella-O polivalan-A, Salmonella-O polivalan-B (RSHM antisera, T�rkiye) antiserumları ile agl�tinasyon testleri yapıldı. Salmonella-O polivalan-B antiserumu ile pozitif bulundu. Bunun �zerine Salmonella-O fakt�r-7, Salmonella-O fakt�r-8, Salmonella-O fakt�r-14 ve Salmonella-O fakt�r-7,8,14 ile agl�tinasyon testi yapıldı. Salmonella-O fakt�r-8 ile pozitif agl�tinasyon saptandı. Biyokimyasal �zellikler ve serogruplandırma sonucuna g�re serogrup-C Salmonella spp. olarak tanımlanan izolatlar serotiplendirme yapılmak �zere T�rkiye Halk Sağlığı Kurumu Referans Laboratuvarına g�nderildi ve Salmonella Kentucky (8,20;i;z6) olarak tanımlandı. Antibiyotik duyarlılık testleri siprofloksasin (5 mg), ampisilin (10 mg), sefotaksim (30 mg), kloramfenikol (30 mg) ve trimetoprim/s�lfametaksazol (SXT) (1.25/23.75 mg) diskleri (Oxoid, İngiltere) kullanılarak CLSI �nerilerine g�re yapıldı. Ampisilin ve siprofloksasin direnci saptandı. Siprofloksasin direnci E-test ile doğrulandı. Salmonella spp. bakteriyemisinin kaynağını araştırmak amacıyla dışkı k�lt�r� yapıldı. Dışkı �rnekleri, kan k�lt�rlerinin ekildiği besiyerlerine ilaveten SS agar (Oxoid, İngiltere) besiyerine ekildi ve benzer işlemler tekrarlandı. Bu k�lt�rlerden de S. Kentucky izole edildi. SCF tedavisinin 15. g�n�nde, LVAD �ıkarıldı. Cerrahi sırasında perikard yaprakları arasında g�r�len fibriler yapılardan alınan doku k�lt�r�nde de S. Kentucky �remesi izlendi. Safra kesesi taşıyıcılığı a�ısından abdomen ultrasonografisi yapıldı; safra kesesi duvarında b�y�ğ� 4 mm �aplı polip ile uyumlu birka� adet lezyon rapor edildi. Apse odağı a�ısından abdomen tomografisi yapıldı; dalakta infarkt, her iki b�brekte kortikal perf�zyon defektleri, batın i�erisinde asit rapor edildi. Enfektif endokardit �n tanısı ile yapılan EKO g�r�nt�lemesinde, enfektif endokardit ile uyumlu olabilecek g�r�n�m olmadığı rapor edildi. Hastanın ateş y�ksekliğinin SCF tedavisinin 2. g�n�nde d�şt�ğ�, beyaz k�re ve CRP değerlerinin antibiyoterapinin 7. g�n�nde gerilediği izlendi. Takibi sırasında progresif bir şekilde klinik durumunda k�t�leşme izlenen hastaya antibiyoterapinin 32. g�n�nde CABG yapıldı. Hastaya yapılan kontrol EKO sonucunda ejeksiyon fraksiyonu değerinin %10-15 olduğu izlendi. SCF tedavisinin 40. g�n�nde, oksijen sat�rasyonu d�şen, akciğer grafisinde ef�zyon g�r�n�m� izlenen hasta ent�be edildi. Kontrol kan k�lt�rlerinde �reme olmayan ve klinik k�t�leşmesi kardiyak nedenlere bağlanan hastanın antibiyoterapisi 42 g�ne tamamlanarak kesildi. İzlemi sırasında dekompanse kalp yetmezliği gelişen hasta antibiyoterapisiz izleminin 4. g�n�nde, kardiyak nedenlerle arest oldu. Kardiyopulmoner res�sitasyona yanıt alınamayan hasta eksitus kabul edildi.
TARTIŞMA
Salmonelloz, t�m d�nyada gıda kaynaklı enfeksiyonların en yaygın sebeplerinden biridir. Gıda yoluyla geniş alanlara yayılabilse de, S. Kentucky insanlarda nadir hastalık etkeni olması nedeniyle başarısız bir patojen olarak tanımlanmıştır. Bulaşın, k�mes hayvanları ve kontamine olmuş deniz �r�nleri ile olabileceği belirtilmektedir8.� Ancak sunulan olgunun S. Kentucky ile nasıl enfekte olduğu bilinmemektedir.
Florokinolonlar ile birlikte geniş spektrumlu sefalosporinler, invazif salmonelloz olgularının ampirik tedavisinde son yıllara kadar g�venilir ajanlar olarak kullanılmıştır. Ancak 2002'nin sonlarına doğru, Afrika �lkelerinden d�nen Avrupalı turistlerden �oklu ila� diren�li ve siprofloksasine diren�li S. Kentucky suşlarının izole edildiği farklı �alışmalarda rapor edilmiştir (Tablo I)4-7,9-18. Bu suşlar ile salmonelloz olgu sayısının da arttığı bildirilmiştir5,8. Bonalli ve arkadaşlarının18 yaptığı �alışmada, 2004-2009 yılları arasında İsvi�re'de 10.395 tifo-dışı Salmonella izolatının 106'sının S. Kentucky olduğu, bu izolatlardan bir tanesinin kan izolatı olduğu ve t�m izolatların %58'inin siprofloksasine diren�li olduğu bildirilmiştir. Collard ve arkadaşlarının8 bildirdiği olgu sunumunda da, febril diyare ve artrit tanılı hastanın dışkısında siprofloksasine diren�li, ko-trimoksazole duyarlı S. Kentucky izole edilmiştir. Bu hastaya, oral ko-trimoksazol (160 mg trimetoprim-800 mg s�lfametoksazol, 2x1 g�n) ve metronidazol (500 mg, 3x1 g�n) tedavisi 10 g�n olacak şekilde başlanmış; tedavinin 8. g�n�nde tekrarlayan diyare ve artrit atakları sonrasında dışkıdan izole edilen S. Kentucky izolatında ko-trimoksazole diren� geliştiği belirlenmiş ve IV meropenem (1 g, 3x1, 5 g�n) ve oral vankomisin (250 mg, 3x1, 10 g�n) ile tedavi sağlanmıştır8. Sunduğumuz olguda, gastroenterit kliniği olmadığı halde etkenin dışkıdan da izole edilmesi safra kesesi taşıyıcılığı olabileceğini d�ş�nd�rm�ş; miyokard infarkt�s� sonrası genel durumda bozulma ile birlikte bakteriyeminin ortaya �ıkmış olabileceği d�ş�n�lm�şt�r. Tedavi s�resi, perikard yaprakları arasındaki fibrin dokudan da etkenin izole edilmesi nedeniyle, kardiyak tutulum d�ş�n�lerek 6 haftaya uzatılmıştır.
Bakterilerin antibiyotiklere karşı diren� oranlarının bilinmesi, antibiyotik diren� testlerinin uygulanamadığı ve/veya geciktiği durumlarda uygun tedavinin se�ilebilmesinde �nemli rol oynamaktadır. �ok ilaca diren�li suşların, Salmonella enfeksiyonlarında mortalite ve morbiditeyi artırdıkları ve d�nyanın farklı b�lgelerinde yayıldıkları bilinmektedir. �lkemizde, Salmonella enfeksiyonlarının tedavisinde sıklıkla kullanılan ampisilin, kloramfenikol, SXT ve kinolon grubu antibiyotiklere karşı diren� oranlarını inceleyen �alışmalarda; ampisilin, kloramfenikol ve SXT direncinin yanı sıra, siprofloksasine karşı da azalmış duyarlılık bildirilmektedir19-22. Sunulan olgu, ulaşılabilen literat�re g�re, �lkemizde siprofloksasine diren�li S. Kentucky'in etken olduğu enfeksiyonu rapor edilen ilk olgudur. Ceyssens ve arkadaşlarının23 yapmış oldukları �alışmada, 4.561 insan Salmonella izolatının 12 antibiyotik i�in yapılan duyarlılık analizi sonu�larına g�re S. Enteritidis ve S. Typhimurium izolatlarında diren� oranlarının d�şt�ğ� bildirilmiştir. S. Kentucky ve S. Infantis'te de d�ş�k oranlarda olmakla birlikte, sefotaksim (diren� oranı %1.6) ve siprofloksasin (diren� oranı %4.4) gibi klinik olarak �nemli ajanlara karşı direncin ortaya �ıktığı ifade edilmektedir23.
Besinle bulaşan hastalıklar, g�n�m�zde �nemini korumaktadır. İnsan Salmonella enterica izolatlarında florokinolonlara diren� nadir olmasına rağmen son yıllarda diren�li serotipler ortaya �ıkmaktadır23,24. İnvazif Salmonella enfeksiyonlarında siprofloksasin direnci, tedavi se�eneklerini kısıtlaması nedeniyle b�y�yen bir sorundur. Salmonella'ların suş d�zeyinde tanımlanması ve tiplendirilmesi; tanı, tedavi, epidemiyolojik s�rveyans ve bakteriyel pop�lasyon dinamiği ile ilgili �alışmalar i�in �zellikle �nemlidir. Bu nedenle �lkelerin kendi s�rveyans sistemlerini oluşturması, diren�li suşların yayılımının �nlenmesinde ilk ve en �nemli adımı oluşturmaktadır.
KAYNAKLAR
İletişim (Correspondence):
Uzm. Dr. Tuba M�derris,
Atat�rk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı,
�niversiteler Mahallesi Bilkent Caddesi,
06800 Ankara, T�rkiye.
Tel (Phone): +90 312 291 2525,
E-posta (E-mail): tubamuderris@yahoo.com