Yazdır

Vajinal Yakınması Olan Kadınların Vajen ve Rahim İçi Araç İpi Örneklerinden İzole Edilen
Candida
Türlerinin İn Vitro Biyofilm Oluşturma Özellikleri ve Antifungal Direnç ile İlişkisi

In Vitro Biofilm Formation and Relationship with Antifungal Resistance of Candida spp. Isolated from Vaginal and
Intrauterine Device String Samples of Women with Vaginal Complaints

Şeyda ÇALIŞKAN1, Sema KEÇELİ ÖZCAN1, Selvi ÇINAR2, Aydın ÇORAKÇI3, Eray ÇALIŞKAN3

1 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Kocaeli.

1 Kocaeli University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Kocaeli, Turkey.

2 Kocaeli Merkez Ana Çocuk Sağlığı Kliniği, Kocaeli.

2 Kocaeli Mother-Child Health Center Clinic, Kocaeli, Turkey.

3 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Kocaeli.

3 Kocaeli University Faculty of Medicine, Department of Gynecology, Kocaeli, Turkey.

ÖZET

Aile planlamasında yaygın olarak kullanılan rahim içi araçlar (RİA), etkin, güvenli ve ekonomik olmalarına karşın, vajinal ekosistemi değiştirerek mikrofloranın bozulmasına ve fırsatçı patojen birçok mikroorganizmanın kolonizasyonunda artışa neden olabilmektedir. Bu çalışmada, RİA kullanan kadınlarda vajen ve RİA ipi örneklerinden izole edilen Candida türlerinin in vitro biyofilm oluşturma özellikleri ve bu biyofilmlerin antifungal direnç ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, vajinal semptomları (akıntı ve kaşıntı) olan ve bakırlı RİA kullanan (CuT380a tipi RİA; ortalama kullanım süresi: 59.8 ± 42.4 ay) 250 kadın olgu (yaş ortalaması: 34.4 ± 7.6 yıl) dahil edilmiştir. RİA çıkarılmaksızın iplerinden kesilerek alınan örnekler ile vajinal sürüntü örneklerinin kültürleri yapılmış; izole edilen Candida türleri, konvansiyonel yöntemler ve API 20C AUX (BioMerieux, Fransa) sistemiyle tanımlanmıştır. İzolatların flukonazol, itrakonazol ve amfoterisin B’ye karşı minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) değerleri, sıvı mikrodilüsyon yöntemiyle CLSI önerilerine göre belirlenmiştir. Biyofilm oluşumunun saptanmasında XTT-indirgeme ve kristal viyole boyama yöntemleri kullanılmış; her iki yöntemle de biyofilm oluşumunun saptandığı Candida suşları pozitif kabul edilmiştir. Çalışmamızda olguların %33.2 (83/250)’sinin vajen, %34 (85/250)’ünün ise RİA ipi örneğinden Candida spp. izole edilmiş; en sık rastlanılan tür C.albicans (örnekler için sırasıyla, 54 ve 66 suş) olmuştur. İn vitro biyofilm oluşturma oranları tüm vajen izolatları için %25 (21/83), tüm RİA ipi izolatları için ise %44.7 (38/85) olarak saptanmıştır. Vajinal C.albicans izolatlarının, vajinal albikans-dışı Candida izolatlarından daha düşük oranda biyofilm oluşturma özelliği taşıdığı görülmüştür (sırasıyla, %14.8 ve %44.8; p= 0.003). Vajen ve RİA ipi örneklerinden izole edilen C.albicans suşlarının biyofilm oluşturma oranları sırasıyla %14.8 (8/54) ve %45.5 (30/66) olarak belirlenmiş ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p< 0.001). Albikans-dışı türlerin biyofilm oluşturma oranları ise örnek tipine göre farklılık göstermemiştir [sırasıyla, %44.8 (13/29) ve %42.1 (8/19); p> 0.05]. Biyofilm oluşturan vajinal Candida spp. izolatlarının flukonazole direnç oranı (%52.4), oluşturmayanlardan (%16.1) önemli düzeyde yüksek bulunmuş (p= 0.001); itrakonazol direnci ise biyofilm oluşturan (%47.6) ve oluşturmayan (%32.3) izolatlar için benzer olarak saptanmıştır (p> 0.05). RİA ipi örneklerinden izole edilen Candida spp. suşları değerlendirildiğinde, hem flukonazol hem de itrakonazol direnci, biyofilm oluşturan grupta (sırasıyla, %39.5 ve %52.6), biyofilm oluşturmayan gruba (sırasıyla, %10.6 ve %29.8) göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (sırasıyla, p= 0.002 ve p= 0.03). Çalışmamızda, biyofilm oluşumundan bağımsız olarak C.albicans ve albikans-dışı Candida türlerinde flukonazole direnç oranları sırasıyla %15 ve %54.2, itrakonazole direnç oranları ise sırasıyla %24.2 ve %68.7 olarak saptanmıştır. Örneklerden izole edilen tüm Candida spp. suşlarının amfoterisin B için MİK değeri ≤ 1.5 µg/ml olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak verilerimiz, Candida spp. suşlarının RİA ipinde biyofilm oluşturmak suretiyle vajinal enfeksiyonlara yol açabileceğini ve antifungal ajanlara karşı direnç gelişimine katkıda bulunabileceğini düşündürmüş; RİA kullanan kadınların bu yönden izlenmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır.

Anahtar sözcükler: Candida türleri; rahim içi araç; biyofilm; antifungal direnç.

ABSTRACT

Intrauterin device (IUD) application is a widely used effective, safe and economic method for family planning. However IUD use may cause certain changes in vaginal ecosystem and may disturb microflora leading to increased colonization of various opportunistic pathogen microorganisms. The aims of this study were (i) to detect the biofilm production characteristics of Candida spp. isolated from vaginal and IUD string samples of women with IUDs, and (ii) to investigate the relationship between biofilm production and antifungal resistance. A total of 250 women (mean age: 34.4 ± 7.6 years) admitted to gynecology outpatient clinics with vaginal symptoms (discharge and itching) were included in the study. The patients have been implanted CuT380a type IUDs for a mean duration of 59.8 ± 42.4 months. Without removing IUD, string samples were obtained by cutting and simultaneous vaginal swab samples were also collected. Isolated Candida spp. were identified by conventional methods and API 20C AUX (BioMerieux, Fransa) system. Minimal inhibitory concentrations (MIC) of fluconazole, itraconazole and amphotericin B were determined by broth microdilution method according to the CLSI guidelines. Biofilm formation was evaluated by crystal violet staining and XTT-reduction assays, and the isolates which yielded positive results in both of the methods were accepted as biofilm-producers. In the study, Candida spp. were isolated from 33.2% (83/250) of the vaginal and 34% (85/250) of the IUD string samples, C.albicans being the most frequently detected species (54 and 66 strains for the samples, respectively). The total in vitro biofilm formation rate was 25% (21/83) for vaginal isolates and 44.7% (38/85) for IUD string isolates. Biofilm formation rate of vaginal C.albicans isolates was significantly lower than vaginal non-albicans Candida spp. (14.8% and 44.8%, respectively; p= 0.003). Biofilm formation rate of C.albicans strains isolated from vaginal and IUD string samples were found as 14.8% (8/54) and 45.5% (30/66), with a statistically significant importance (p< 0.001). However, no statistically significant difference was detected for biofilm formation rates of non-albicans Candida spp. when sample types were considered [44.8% (13/29) and 42.1% (8/19), respectively; p> 0.05]. Fluconazole resistance was significantly higher in biofilm-producing vaginal Candida spp. than those of non-producers (52.4% vs. 16.1%; p= 0.001), however, itraconazole resistance was found similar in biofilm-producer and non-producer isolates (47.6% vs. 32.3%; p> 0.05). Resistance rates for both fluconazole and itraconazole were higher in biofilm-producers (39.5% and 52.6%, respectively), than those of non-producers (10.6% and 29.8%, respectively), representing a statistical significance (p= 0.002 and p= 0.03, respectively) for Candida spp. strains isolated from IUD string samples. The overall resistance rates of C.albicans and non-albicans Candida spp. against fluconazole, were determined as 15% and 54.2%, respectively, while those rates were 24.2% and 68.7%, respectively, against itraconazole. MIC value of amphotericin B for all of the Candida spp. isolates was ≤ 1.5 µg/ml. In conclusion, the data obtained from this study revealed that Candida spp. may lead to vaginal infections by inducing biofilm formation in IUD strings and these biofilms may be related to resistance to antifungal agents. Thus, women using IUDs should be followed-up periodically for the development of biofilms in their IUD strings.

Key words: Candida spp. intrauterine device; biofilm; antifungal resistance.

Geliş Tarihi (Received): 27.12.2010   •   Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 17.07.2011

GİRİŞ

Vulvovajinal kandidoz genital sistem ile ilgili şikayetlerin en önemlilerinden biridir. Kadınların %75’i hayatı boyunca en az bir kez vulvovajinal kandidoz geçirmektedir1. Candida türleri vajinal mikrofloranın bir elemanı olmakla birlikte, uygun ortamda blastosporların miktarında artış görülmekte ve hif formları baskınlaşarak patojenite göstermektedir. Candida türlerinin virülansı, konak hücreye tutunmalarına ve filamentöz formlarının artışına bağlı olup, bu durum yabancı cisim varlığında kolaylaşmaktadır. Tıbbi gereç kaynaklı fungal enfeksiyonlarda en sık izole edilen etken, Candida albicans‘tır2. Çeşitli kateterler (damar içi, periton diyalizi, idrar yolu vb.), protezler (eklem, kalp kapağı, diş vb.) ve implantlarda Candida biyofilmlerinin varlığı gösterilmiştir3. Candida türlerinin tıbbi gereçler dışında, kornea ve periodontal yüzey gibi konak dokularında da biyofilm oluşturabildiği veya konağın immün yanıtına karşı bakterilerle birlikte oluşturduğu biyofilmlerde direnç geliştirebildiği bilinmektedir4.

Rahim içi araçlar (RİA) etkin, güvenli ve ekonomik bir aile planlaması seçeneğidir. Bakırlı T380 tip RİA ise Türk kadınlarının %23’ünün kullandığı modern bir aile planlaması yöntemidir5. Ancak bazı çalışmalarda RİA kullanımının vajinal ekosistemi değiştirdiği; laktobasillerde azalmaya, Actinomyces, Gardnerella, stafilokoklar, grup B streptokoklar, enterokoklar ve Candida türlerinin kolonizasyonunda ise artışa yol açtığı belirtilmektedir1,6-8. Literatürde RİA ipinden izole edilen Candida türlerinin biyofilm oluşturma özellikleri ile ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada, RİA kullanan kadınlarda vajen ve RİA ipi örneklerinden izole edilen Candida türlerinin in vitro biyofilm oluşturma potansiyelleri ve bu biyofilmlerin antifungal direnç ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Hastalar

Çalışmaya, Şubat 2006-Aralık 2006 tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği ile Kocaeli Ana Çocuk Sağlığı Kliniğine başvuran, vajinal akıntı ve kaşıntı semptomları olan 250 RİA’lı kadın çalışmaya alındı. Çalışma üniversitemiz etik kurulu tarafından onaylanarak çalışmaya katılan tüm kadınlardan yazılı onam formu alındı.

Vajen ve RİA İpinden Candida İzolasyonu

Vajinal spekulum vajen girişine uygulandıktan sonra açılarak serviks ve RİA ipi görülünceye kadar ilerletildi. Polipropilen RİA iplerinden bir tanesinden steril makas yardımı ile vajen duvarlarına dokunmadan 1 cm’lik örnek kesildi. Aynı hastalardan vajen yan duvarlarından, kültür, Gram boyama ve taze yayma için eküvyon ile de örnek alındı.

Her bir RİA ipi, 2 ml Sabouraud dekstroz sıvı besiyerine yerleştirilerek 30 saniye vorteksle karıştırıldı. RİA ipli karışım ve vajinal sürüntüler ayrı ayrı Saboraud dekstroz agar (SDA)’a (Oxoid) ekilerek 37°C’de 48 saat inkübe edildi. İzole edilen Candida türleri, germ tüp testi, mısır unlu-Tween 80 agardaki morfolojik özellikler ve API 20C AUX sistemi (BioMerieux, Fransa) kullanılarak tür düzeyinde tanımlandı.

Antifungal Duyarlılık Testleri

İzolatların antifungal ilaçlara in vitro duyarlılığı, flukonazol (Pfizer Inc., ABD), itrakonazol (Janssen-Cilag, Belçika) ve amfoterisin B (Sigma-Aldrich, ABD) kullanılarak, sıvı mikrodilüsyon yöntemiyle CLSI önerilerine göre araştırıldı9. Yöntemde kısaca, ardışık seyreltilerle hazırlanan (0.125-128 µg/ml flukonazol; 0.06-64 µg/ml itrakonazol; 0.06-64 µg/ml amfoterisin B) antifungal ilaç içeren (100 µl) kuyucuklara Candida spp. inokülumu (100 µl) eklendi ve mikroplaklar 37°C’de 48 saat inkübe edildi. Sonuçlar spektrofotometrik olarak değerlendirildi. Flukonazol ve itrakonazol için CLSI tarafından önerilen direnç sınır değerleri kullanıldı9. Amfoterisin B için henüz direnç sınır değerleri kesinlik kazanmadığı için elde edilen MİK değerlerinin dağılımı verildi.

Her çalışmada kontrol olarak C.albicans ATCC 90028, C.parapsilosis ATCC 22019 ve C.krusei ATCC 6258 standart suşları kullanıldı.

İn Vitro Biyofilm Oluşumunun Araştırılması

Bu amaçla Ramage ve arkadaşlarının10 kullandığı yöntem uygulandı. İzole edilen Candida türleri maya-pepton dekstroz besiyerinde (%1 maya, %2 pepton, %2 dekstroz) çoğaltıldı. SDA’da üremiş olan Candida kolonilerinden bir öze dolusu alınarak 20 ml sıvı besiyeri içeren flasklarda, bir gece, 30°C’de orbital karıştırıcıda inkübe edildi. Bu ortamda tüm türler tomurcuklanan maya formunda gelişti. Hücreler toplanarak steril fosfat ile tamponlanmış izotonik çözelti [PBS: 10 mM fosfat tamponu, 2.7 mM potasyum klorit, 137 mM sodyum klorit (pH 7.4)] ile yıkandı. Hücrelerden, L-glutaminli ve 0.165 mM MOPS (morfolinepropanosulfonik asit) (Sigma) ile tamponlanmış RPMI 1640 (Sigma-Aldrich, ABD) kullanılarak 1.0 x 106 hücre/ml olacak şekilde süspansiyon hazırlandı. Standardize edilmiş hücre süspansiyonları (106 hücre/ml’den 100 µl) mikrodilüsyon plaklarına pipetlenerek 37°C’de 48 saat inkübe edildi. Besiyeri aspire edilerek steril PBS ile üç kez yıkandı ve serbest hücreler ortamdan uzaklaştırıldı.

Biyofilm oluşumunun yarı kantitatif ölçümü, XTT [2,3- bis (2-metoksi-4-nitro-S-sulfo-fenil)-2H-tetrazolyum-5-karboksanilid] indirgemesi ile değerlendirildi11. Kısaca, XTT (Sigma-Aldrich, ABD) Ringer laktat solüsyonu içinde 0.5 g/L doymuş çözelti olarak hazırlandı. Çözelti 0.22 µm çaplı filtre ile sterilize edildi ve son konsantrasyon 1 µm oluncaya kadar 10 mM aseton içinde hazırlanmış menadion (Sigma-Aldrich, ABD) eklendi. Bu süspansiyondan 100’er µl, PBS ile üç kez yıkanan kuyucuklara ilave edilerek beş saat 37°C’de karanlıkta inkübe edildi. Daha sonra mikrodilüsyon plağı 490 nm’de okutularak OD (optik dansitometre) değerleri belirlendi.

Biyofilm oluşumunun saptanmasında ayrıca kristal viyole (KV) analizi de uygulandı. PBS ile üç kez yıkanan kuyucuklar metanol ile fikse edildikten sonra, her kuyucuğa 100 µl olacak şekilde %2’lik KV ilave edildi. Mikroplağın 20 dakika 37°C’de inkübasyonu sonrasında, kuyucuklar steril PBS ile yıkandı ve sonuçlar 490 nm dalga boyunda okutuldu.

Candida türlerinin biyofilm oluşumu, hem XTT hem de KV metodu ile biyofilm saptananlarda pozitif kabul edildi.

İstatistiksel Analiz

İstatistiksel analizler SPSS 13.5 (IBM, ABD) kullanılarak yapıldı. Çalışma için örneklem büyüklüğü; vajinal semptomu olan Türk kadınlarında Candida enfeksiyonu oranı %1712 ve alfa hata değeri 0.05 kabul edilerek hesaplandı. Kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı ve p< 0.05 değeri anlamlı kabul edildi.

BULGULAR

Çalışmaya alınan 250 kadın hastanın yaş ortalaması 34.4 ± 7.6 yıl olup, ortalama RİA kullanım süresinin 59.8 ± 42.4 (1-180) ay olduğu belirlenmiştir. Hastalarda en sık görülen şikayet (n= 133, %53) vajinal akıntı olmuş; 6 (%2.4) hastanın ise cinsel olarak aktif olmadığı izlenmiştir.

Hastaların 83 (%33.2)’ünün vajen, 85 (%34)’inin ise RİA ipi örneğinden Candida spp. izole edilmiştir. Her iki örneğinden de aynı Candida türü izole edilen 53 kadının 45’inde C.albicans, 8’inde C.glabrata üremiştir. Diğer olgularda ise RİA ipi ve vajen örneklerinden izole edilen Candida türleri farklı bulunmuştur. Tablo 1

Çalışmada, RİA ipi ve vajen örneklerinden izole edilen Candida türlerinin sırasıyla %44.7 (38/85) ve %25 (21/83)’inin in vitro biyofilm oluşturduğu saptanmış; en çok biyofilm oluşturan tür ise bu örnekler için sırasıyla C.albicans (30/38) ve C.glabrata (10/21) olmuştur. Tablo 1


Tablo 1

Vajen izolatları arasında albikans-dışı Candida türlerinin biyofilm oluşturma oranı C.albicans’a göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuş (p= 0.01), RİA ipi izolatları arasında ise önemli bir fark (p= 0.07) saptanmamıştır. Tablo 2 C.albicans izolatlarının biyofilm oluşturma özellikleri örnek tipine göre değerlendirildiğinde; RİA ipi ve vajen örnekleri için sırasıyla %45.5 ve %14.8 olarak belirlenmiş ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p< 0.001). Diğer türler için biyofilm oluşturma oranları örnek tipine göre farklılık göstermemiştir (p> 0.05). Tablo 2


Tablo 2

Tüm izolatlarda amfoterisin B için minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) değerleri ≤ 1.5 µg/ml olarak saptanmıştır. İzolatların flukonazol ve itrakonazol dirençlerinin biyofilm oluşturma özelliklerine göre dağılımı Tablo 3’te sunulmuştur. Vajenden izole edilen C.albicans suşları arasında biyofilm oluşturanların flukonazol direnci, oluşturmayanlardan daha yüksek bulunmuş (p= 0.002); buna karşın albikans-dışı Candida türlerinde biyofilm oluşturan ve oluşturmayan gruplarda flukonazol ve itrakonazol direnç oranları benzer olarak saptanmıştır (p> 0.05). RİA ipi örneklerinden izole edilen suşlar değerlendirildiğinde, flukonazol direnç oranları biyofilm oluşturan C.albicans ve albikans-dışı Candida spp. izolatlarında oluşturmayanlardan daha yüksek bulunmuş; itrakonazol direnç oranları ise biyofilm oluşturan ya da oluşturmayan C.albicans suşlarında benzerlik gösterirken, biyofilm oluşturan albikans-dışı Candida spp. izolatlarında oluşturmayanlara göre daha yüksek saptanmıştır. (Tablo 3) RİA ipi örneklerinden izole edilen tüm Candida spp. dikkate alındığında, biyofilm oluşturanların flukonazol direnci (15/38, %39.5) oluşturmayanlara (5/47, %10.6) göre daha yüksek (p= 0.002); itrakonazol direnci de biyofilm oluşturan grupta (20/38, %52.6) oluşturmayan gruptan (14/47, %29.8) daha yüksek saptanmıştır (p= 0.03).

Çalışmamızda, biyofilm oluşturan izolatların antifungal ilaçlar için MİK50 ve MİK90 değerlerinin oluşturmayanlardan daha yüksek olduğu görülmüştür. (Tablo 4)

TARTIŞMA

Özellikle C.albicans başta olmak üzere Candida türleri tarafından oluşturulan birçok enfeksiyonda, implante edilmiş tıbbi gereçler üzerinde biyofilm oluşumu görülebilir3. Biyofilm oluşumu C.albicans’ın yüzeye yapışmasıyla başlar ve hücre-hücre tutunmalarıyla biyofilm katlar şeklinde oluşarak farklı bir biyolojik kütleye yol açar13. Maya hücrelerinin, çalışmamızdaki polipropilen RİA ipi yapay yüzeylere veya vajen gibi biyolojik yüzeylere tutunması in vivo mikroçevreden etkilenmektedir. İmplante maddeler vücuda yerleştirildiğinde yapay yüzeyde önce kolaylaştırıcı film denilen glikoprotein tabakası oluşur ve bu film mayanın yapay yüzeye tutunmasını kolaylaştırır3. Bu çalışmada kullanılan polipropilen RİA ipleri, devamlı olarak glikopropilenden zengin vajinal ve servikal salgılarla, bazen de semen ile yıkanmaktadır. RİA ipi gibi bir mikroçevrede biyofilm oluşumu bugüne kadar çalışılmamıştır.

Candida biyofilmlerinin tespitinde XTT ve KV ölçümlerinin, farklı deneylerde çok düşük absorbans değişkenliği gösteren, güvenilir ve kolay tekrar edilebilen yöntemler olduğu ifade edilmiştir14. Candida türlerinin biyofilm oluşturabilme etkinliği farklı çalışmalarda tartışılmıştır. Yapılan çalışmalarda, proteinsiz düşük glikojenli besiyeri kullanıldığında C.albicans’ın, albikans-dışı Candida türlerinden daha etkin biyofilm oluşturduğu görülmüştür15,16. Diğer yandan kan gibi hem protein hem glukoz içeriği yüksek sıvılarda albikans-dışı Candida türlerinin C.albicans’a oranla biyofilm oluşturma özelliğinin daha yüksek olduğu bulunmuştur17. Bizim çalışmamızda, vajen ve RİA ipinden izole edilen toplam Candida suşlarının yaklaşık üçte birinin (59/168; %35) polisteren üzerinde in vitro biyofilm oluşturduğu gösterilmiştir. Vajinal mikroçevreden izole edilen C.albicans ve albikans-dışı Candida türlerinin biyofilm oluşturma oranları arasında anlamlı bir fark bulunmuş [sırasıyla, %14.8 (8/54) ve %44.8 (13/29); p= 0.01]; ayrıca RİA ipi örneklerinden izole edilen C.albicans suşlarının, vajinal örneklerden izole edilen C.albicans suşlarından daha yüksek oranda biyofilm oluşturduğu belirlenmiştir [sırasıyla, %45.5 (30/66) ve %14.8 (8/54); p< 0.001]. Çalışmamızdaki RİA ipi gibi yüzeylerde Candida türlerinin biyofilm oluşturmasının gösterilmesi önemlidir; zira enfeksiyonun yok edilebilmesi için RİA’nın vajenden uzaklaştırılması gerekebilir ya da RİA çekilmese bile persistan veya tekrarlayan enfeksiyonları önlemek için biyofilmlere etki edebilen yeni antifungal ilaç seçenekleri kullanılabilir. Biyofilmlerin antifungal dirençlerinin planktonik hücrelerden daha yüksek olduğu daha önceki çalışmalarda gösterilmiştir18. Bu çalışmada, RİA ipi örneklerinden izole edilen Candida spp. suşlarında, biyofilm oluşturanların flukonazol ve itrakonazol direnci (sırasıyla, %39.5 ve %52.6), oluşturmayanlara göre (sırasıyla, %10.6 ve %29.8) anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır. (Tablo 3)


Tablo 3

Bu durum, RİA kullanan kadınlarda RİA ipi yüzeyinde oluşan Candida biyofilminin vajinal kandidozda tekrarlayan semptomlardan sorumlu olabileceğini düşündürmektedir. Benzer olarak, vajen örneklerinden izole edilen biyofilm pozitif Candida spp. suşlarında flukonazol ve itrakonazol direnci (sırasıyla, %52.4 ve %47.6), planktonik vajinal izolatlardan (sırasıyla, %16.1 ve %32.2) daha yüksektir. Ek olarak, antifungal ilaçların MİK değerlerinin de biyofilm oluşturan izolatlarda oluşturmayanlara göre daha yüksek olduğu izlenmiştir. (Tablo 4)

Tablo 4

Biyofilm içinde çoğalan C.albicans suşlarının antifungal ilaçlara karşı direnç mekanizmaları arasında; biyofilmin ekstraselüler matriksinin kalınlığı, ilaçların biyofilme penetrasyonundaki farklılıklar, biyofilm oluşumunda farklı evrelerin varlığı, biyofilmdeki maya hücrelerinin fizyolojik durumu ve ilaçların hücre dışına pompalanması gibi unsurlar sayılabilir4. Bizim çalışmamızda, Candida spp. izolatlarının amfoterisin B için MİK değerleri ≤ 1.5 µg/ml olarak bulunmuş; ancak direnç sınır değerleri henüz kesinlik kazanmadığından bu ilaç için duyarlı/dirençli yorumu yapılamamıştır. Lipozomal amfoterisin B’nin, kateterde biyofilm oluşturan Candida türlerine karşı etkin olduğu daha önceki çalışmalarda gösterilmiş ve bu etkinliğin sebebinin, ilacın ekstraselüler matrikse kolay penetre olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir19,20. Çalışmamızda, biyofilm oluşumundan bağımsız olarak C.albicans ve albikans-dışı Candida türlerinde flukonazole direnç oranları sırasıyla %15 ve %54.2, itrakonazole direnç oranları ise sırasıyla %24.2 ve %68.7 olarak saptanmıştır. C.albicans izolatlarında saptanan yüksek flukonazol direncinin (%15) nedeninin, Candida izolatlarının flukonazol duyarlılığını saptamada görülebilen “trailing” etkisine bağlı olabileceği düşünülmüştür.

Günümüzde, RİA dışında farklı tıbbi gereçler (pelvik organ prolapsusunda kullanılan peserler, hormon salan vajinal halkalar vb.), uzun süreli tedaviler için vajinaya yerleştirilmektedir. Bu durum, vajinal mikroçevrede biyofilm oluşumunun giderek artan oranda önem kazanmasına yol açacaktır. Sonuç olarak çalışmamız, RİA kullanan semptomatik kadınlarda, Candida türlerinin in vitro biyofilm oluşturmasını araştıran öncü bir çalışma olmakla birlikte, sonuçların desteklenmesi için bu konuda daha geniş kapsamlı araştırmalara gereksinim vardır.

KAYNAKLAR

  1. Chassot F, Negri MF, Svidzinski AE, et al. Can intrauterine contraceptive devices be a Candida albicans reservoir? Contraception 2008; 77(5): 355-9. [Özet]
  2. Jarwis WR. Epidemiology of nosocomial fungal infections, with emphasis on Candida species. Clin Infect Dis 1995; 20(6): 1526-30. [Özet]
  3. Ramage G, Martinez JP, Lopez-Ribot JL. Candida biofilms on implanted biomaterials: a clinically significant problem. FEMS Yeast Res 2006; 6(7): 979-86. [Özet] [Tam Metin] [PDF]
  4. Mukherjee PK, Zhou G, Munyon R, Ghannoum MA. Candida biofilm: a well designed protected environment. Med Mycol 2005; 43(3): 191-208. [Özet]
  5. Ünalan T, Koç İ, Sabahat Tezcan S. Family Planning, pp: 59-77. In: Turkey Demographic and Health Survey 2003. Hacettepe University Institute of Population Studies, Ministry of Health General Directorate of Mother and Child Health and Family Planning, State Planning Organization and European Union. 2004, Ankara, Turkey.
  6. Marrie TJ, Costerton JW. A scanning and transmission electron microscopic study of the surfaces of intrauterine conraceptive devices. Am J Obstet Gynecol 1983; 146(4): 384-94. [Özet]
  7. Jacques M, Olson ME, Costerton JW. Microbial colonization of tailed and tailless intrauterine contraceptive devices: influence of the mode of insertion in the rabbit. Am J Obstet Gynecol 1986; 154(3): 648-55. [Özet]
  8. Ocak S, Cetin M, Hakverdi S, Dolapcioglu K, Gungoren A, Hakverdi AU. Effects of intrauterine device and oral contraceptive on vaginal flora and epithelium. Saudi Med J 2007; 28(5): 727-31. [Özet]
  9. Clinical and Laboratory Standards Institute. Reference method for broth dilution antifungal susceptibility testing of yeasts. Approved Standard M27-A2. 2007, 3rd ed. CLSI, Wayne, PA.
  10. Ramage G, Vande Walle K, Wickes BL, Lopez-Ribot JL. Standardized method for in vitro antifungal susceptibility testing of Candida albicans biofilms. Antimicrob Agents Chemother 2001; 45(9): 2475-9. [Özet] [Tam Metin] [PDF]
  11. Melo AS, Bizerra FC, Freymüller E, Arthington-Skaggs BA, Colombo AL. Biofilm production and evaluation of antifungal susceptibility amongst clinical Candida spp. isolates, including strains of the Candida parapsilosis complex. Med Mycol 2011; 49(3): 253-62. [Özet]
  12. Karaer A, Boylu M, Avsar AF. Vaginitis in Turkish women: symptoms, epidemiologic - microbiologic association. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2005; 121(2): 211-5. [Özet]
  13. Blankenship JR, Mitchell AP. How to build a biofilm: a fungal perspective. Curr Opin Microbiol 2006; 9(6): 588-94. [Özet]
  14. Peeters E, Nelis HJ, Coenye T. Comparison of multiple methods for quantification of microbial biofilms grown in microtiter plates. J Microbiol Methods 2008; 72(2): 157-65. [Özet]
  15. Hawser SP, Douglas LJ. Biofilm formation by Candida species on the surface of catheter materials in vitro. Infect Immun 1994; 62(3): 915-21. [Özet] [PDF]
  16. Kuhn DM, George T, Chandra J, Mukherjee PK, Ghannoum MA. Antifungal susceptibility of Candida biofilms: unique efficacy of amphotericin B lipid formulations and echinocandins. Antimicrob Agents Chemother 2002; 46(6): 1773-80. [Özet] [Tam Metin] [PDF]
  17. Shin JH, Kec SJ, Shin MG, et al. Biofilm production by isolates of Candida species recovered from nonneutropenic patients: comparison of bloodstream isolates with isolates from other sources. J Clin Microbiol 2002; 40(4): 1244-8. [Özet] [Tam Metin] [PDF]
  18. Mukherjee PK, Chandra J. Candida biofilm resistance. Drug Resist Updat 2004; 7(4-5): 301-9. [Özet]
  19. Kuhn DM, Chandra J, Mukherjee PK, Ghannoum MA. Comparison of biofilms formed by Candida albicans and Candida parapsilosis on bioprosthetic surfaces. Infect Immun 2002; 70(2): 878-88. [Özet] [Tam Metin] [PDF]
  20. Schinabeck MK, Long LA, Hossain MA, et al. Rabbit model of Candida albicans biofilm infection: liposomal amphotericin B antifungal lock therapy. Antimicrob Agents Chemother 2004; 48(5): 1727-32. [Özet] [Tam Metin] [PDF]

İletişim (Correspondence):

Doç. Dr. Sema Keçeli Özcan

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

41380 Umuttepe, Kocaeli, Türkiye.

Tel: +90 262 303 7541,

E-posta: keceliozcan@yahoo.com

Yazdır